ZEKA Küçük Temel'le arkadaşları sınıfta aralarında kim daha zeki diye tartışıyorlarmış. Kucuk Temel:
"Ben çok zekiyimdur, uç aylıkken yürümeye başlamişum."
Ordan Dursun atlar; "Sen habuna zekami diysun daa. Hacan ben üç yaşına kadar kendimi kucakta taşitmişum." SINAV SORUSU Biyoloji dersinden yapılacak sınav için sınıftaki herkes acayip çalışmış, notlar fotokopiler havada uçuşmuş. Daha sonra sınavın yapılacağı gün gitmişler bir de bakmışlar, ortada kağıt kalem yok sadece sıra sıra mikroskoplar. Hocada başlarında bekliyorken demiş ki, "Bu mikroskoplarda lam'da bir böceğin bacağı var, sınavınız bacağından böceği tanımak" Tabi hemen itirazlar, ama fayda etmemiş, hoca dediği dedik. Öğrenciler mikroskopların başına geçmiş. Ama bir şey yapamıyorlar. En sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış. Hoca arkasından seslenmiş :
''Kimsin ulan sen, kapıyı çarpıp çıkıyorsun?" Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış :
"Tanısana hadi, tanısana kim olduğumu" PASAPORT Amerika'da zencinin biri, pasaportunu kaybetmiş. Aksilik bu ya, o gün de
Türkiye'ye uçacakmış. Kara kara düşünürken yolda bir pasaport bulmasin mi!
Hemen almış yerden,
bir bakmış ki Leanardo Di Caprio'nun pasaportu. "Ne olursa olsun," demiş ve
şansını denemeye karar vermiş. Çıkarmış Leonardo'nun fotoğrafını, kendi
fotoğrafını yapıştırmış. Uçmuş Türkiye'ye. Atatürk Havalimanı'nda görevli
gümrük memuru Temel'in Karşısına geçmiş.
Temel, almış pasaportu; adamın ismine bakmış:
"Leonardo Di Caprio"; fotografa bakmis ; bir zenci adama bakmış; ayni zenci.
Birkaç şaşkın bakıştan sonra öbür masaya seslenmiş: "Ula Cemal, bu Titanik batmış miydi, yanmış miydi"
"Ben çok zekiyimdur, uç aylıkken yürümeye başlamişum."
Ordan Dursun atlar; "Sen habuna zekami diysun daa. Hacan ben üç yaşına kadar kendimi kucakta taşitmişum." SINAV SORUSU Biyoloji dersinden yapılacak sınav için sınıftaki herkes acayip çalışmış, notlar fotokopiler havada uçuşmuş. Daha sonra sınavın yapılacağı gün gitmişler bir de bakmışlar, ortada kağıt kalem yok sadece sıra sıra mikroskoplar. Hocada başlarında bekliyorken demiş ki, "Bu mikroskoplarda lam'da bir böceğin bacağı var, sınavınız bacağından böceği tanımak" Tabi hemen itirazlar, ama fayda etmemiş, hoca dediği dedik. Öğrenciler mikroskopların başına geçmiş. Ama bir şey yapamıyorlar. En sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış. Hoca arkasından seslenmiş :
''Kimsin ulan sen, kapıyı çarpıp çıkıyorsun?" Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış :
"Tanısana hadi, tanısana kim olduğumu" PASAPORT Amerika'da zencinin biri, pasaportunu kaybetmiş. Aksilik bu ya, o gün de
Türkiye'ye uçacakmış. Kara kara düşünürken yolda bir pasaport bulmasin mi!
Hemen almış yerden,
bir bakmış ki Leanardo Di Caprio'nun pasaportu. "Ne olursa olsun," demiş ve
şansını denemeye karar vermiş. Çıkarmış Leonardo'nun fotoğrafını, kendi
fotoğrafını yapıştırmış. Uçmuş Türkiye'ye. Atatürk Havalimanı'nda görevli
gümrük memuru Temel'in Karşısına geçmiş.
Temel, almış pasaportu; adamın ismine bakmış:
"Leonardo Di Caprio"; fotografa bakmis ; bir zenci adama bakmış; ayni zenci.
Birkaç şaşkın bakıştan sonra öbür masaya seslenmiş: "Ula Cemal, bu Titanik batmış miydi, yanmış miydi"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder