| Atatürk’ün önerdiği |
Osmanlıcası |
Atatürk’ün önerdiği | Osmanlıcası | Atatürk’ün önerdiği | |||
Bu’ud | boyut | kaaide | taban | seviye | düzey |
mekan | uzay | ufkî | yatay | mukavves | eğri |
satıh | yüzey | şâkulî | düşey | hat | çizgi |
Kutur | çap | amûd | dikey | faraziye | varsayı |
nısf-ı kutur | yarıçap | va’zîyet | konum | mahrut | koni |
kavis | yay | mustatîl | dikdörtgen | müsavi | eşit |
muhit-i daire | teğet | muhammes | beşgen | müştak | türev |
çember mümâs | teğet | mecmû | toplam | mesâha-i sathiyye | alan |
zâviye | açı | nisbet | oran | tenasüb | orantı |
re’sen mütekabil zâviyeler | ters açılar | zâviyetân-ı mütevâfıkatân | yöndeş açılar | kaim zaviyeli müselles | dikey üçgen |
şibh-i münharif | yamuk | müselles-i mütesâviyü’l-adlâ’ | eşkenar üçgen | müselles-i mütesâviyü’ssâkeyn | ikizkenar üçgen |
dılı | kenar | muvazi | koşut | menşur | pürüzma |
hattı mail | eğik | paralel | koşut | veter | kiriş |
re’s | köşe | zaviyei hadde | dar açı | hattı munassıf | açıortay |
muhit | çevre | küre | yüre | murabba | kare |
ATATÜRK’ÜN PRENSİPLERİ DOĞRUYDU
Atatürk’ün dil çalışmalarını yakından izleme olanağı bulan tanınmış dil uzmanı Agop Dilaçar, Atatürk’ün yazdığı geometri kitabı üzerine şunları söylüyor:
“Atatürk hep matematikle uğraşırdı. Eski geometri terimleri çok ağdalı idi. Ben bile uzun uzun bu terimleri okuduğum halde, şimdikiler karşısında güçlüğünü daha iyi anlıyorum. Müselles kelimesini ele alalım. Okullarımızdan Arapça, Farsça kaldırılmış olduğundan, öğrenici “müselles”i kütle kelime olarak karşısında görecektir. “Üç” aklına gelmeyecektir. Ama müselles yerine üçgen dersek, bir üç var. “Gen”, Atatürk’e göre “genişlik”ten alınmıştır. Bir ipucu var. “Dörtgen”, dörtten gelmiştir. Bir ipucu vardır. Eşit, denk anlamına gelen eş’ten gelmiştir. Ama müsavi Arapça bir kelimedir. Bu sebeple Atatürk’ün prensipleri burada da doğru idi. Onun için bu en ağdalı olan bilim dalını ele aldı ve kitabı örnek olarak bıraktı.”
Terim çalışmalarının ülkedeki etkilerini Atatürk, fiili olarak da inceledi. Ülkedeki pek çok okulu ziyaret ederek öncelikle matematik derslerine girdi ve öğrencilerin dersteki başarılarını gözlemledi. 1937 yılında Kültür Bakanı Saffet Arıkan, İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Sabiha Gökçen, İsmail Hakkı Tekçe ve yaveri Naşit Mengü eşliğinde bir heyetle Sivas Lisesi’ne gitmişti. Lisenin 9-A sınıfında programdaki geometri (o zaman ki adıyla hendese) dersine girmiş bu derste bir kız öğrenciyi tahtaya kaldırmıştı. Öğrenci, tahtada çizdiği koşut iki çizginin, başka iki koşut çizgiyle kesişmesinden oluşan açıların Arapça adlarını söylemekte zorluk çekip yanlışlıklar yapınca durumdan etkilenen Atatürk tepki gösterdi. “Bu anlaşılmaz Arapça terimlerle, öğrencilere bilgi verilemez. Dersler, Türkçe yeni terimlerle anlatılmalıdır.” diyerek tebeşiri eline aldı, tahtada çizimlerle ‘zaviye’nin karşılığı olarak ‘açı’, ‘dılı’nın karşılığı olarak ‘kenar’, ‘müselles’in karşılığı olarak ‘üçgen’ gibi Türkçe yeni terimleri kullanarak, birtakım geometri konularını anlattı.
(Kaynak: S. A. Terzioğlu; Atatürk 1936-1937 yılında bir “geometri kitabı” yazmıştı. Cumhuriyet gazetesi, 15 Haziran 1971, s.1 ve 7.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder