26 Ocak 2009 Pazartesi

Shin Young-Rok

Sonunda birileri sesimizi duydu galiba; gıyaben dahi olsa bu transferde bir katkımız oldu sayıyorum.Yaklaşık 2 ay bu sayfada bir yarış kovaladık, sonunda pek mutlu olmasak da ''spor olan futbol''un varolduğu bir ülkenin şampiyonluk yarışının peşinden koşmaya çalıştık.Konuya dair ilk yazıda: ''Tabii bu anda akla hemen bir soru geliyor: 1.5 yıldır Şenol Güneş ile irtibatta olan herhangi bir kulübümüz yok muydu?(...)İstanbul kulüpleri, Anadolu kulüpleri sormazlar mı, bakmazlar mı bir telefon uzakta bir Türk çok farklı bir portföyün içinde, diye?Tavsiye dahi almazlar mı?'' demişiz.Sonunu da: ''Ucuz ve kaliteli transfer sıfatıyla, UEFA Kupası ya da CL vitrini imkanı yoluyla Batı Avrupa'dan sözleşme vaadiyle ülkemizde pekala pek çok Uzakdoğulu futbolcu forma giyebilir.Park Chu-Young bunlardan en tepede olanı, onun treni çoktan kaçtı.Kimler halen istasyona yakın olabilir, kimin trenine binebiliriz, o da FC Seoul-Şenol Güneş-Kore özelinde Uzakdoğu Futbolu temalı birkaç gün sonraki yazıya kalsın.'' diyerek bitirmiştik ve 2 ay boyunca pek çok isim zikretmiştik.Seoul anahtarı ile arama yapıldığında tüm yazılara ulaşılabilir.

Birileri sonunda uzaklarda da farklı bir şeyler olabildiğinin farkına vardı.Öyle ya da böyle, usulen bir mükemmellik olmasa da bir Güney Koreli futbolcu, Türkiye'de Bursaspor forması giyecek.Menejerler mi getirdi, nereden haberdar olundu net bir açıklama henüz yapılmamış olsa da ''Güney Koreli golcü Shin Young-Rok için teknik direktör Şenol Güneş’ten bilgi aldık. Bize iyi bir golcü olduğunu ifade etti. Ayrıca Milli Takım forması giymiş bir futbolcu olduğu için tercih ettik.'' açıklaması bizzat Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı'dan geldi.Birinin Şenol Güneş'i kullanmayı akıl etmiş olması bile çok büyük bir adımdır.Transfer Bursaspor'a faydalı olur ya da olmaz, bunlar ayrıca değerlendirilmeli; esas doğru zamanla görülür zaten.Önemli olan, bu ölçekte bir oyuncunun Türkiye'de oynayacak olması, yurdum futbolu transfer politikaları için bir umut ışığı...
Bir süre bu oyuncunun ismine dair çeşitli komediler yaşanacak, önce bunun doğrusunu belirtelim.Futbolcunun adı Young-Rok, soyadı Shin.Bir süre yalnızca ''Koreli'' diye bahsedilecek kendisinden, bir süre sonra yanlışları doğrulatarak umarım adını ezberletir.Şenol Güneş referansı, Bursaspor'un tercihinin bir numaralı etkeni, olması gerektiği gibi.Transferin futbolcu tarafında ise Başkan'ın da demecin devamında belirttiği üzere ''Dünyanın tanıdığı futbolcu'' tanımlaması doğru, hatta eksik.Şenol Güneş yakınen tanıyordur Young-rok'u, nitekim bu yıl normal sezon fikstürü dahilinde geçtiğimiz Nisan aynında oynanan ve Suwon'un FC Seoul'ü 2-0 mağlup ettiği maçta son şampiyon Suwon'un iki golünün altında da Shin Young-Rok imzası vardı.İlki uzak mesafeden muhteşem bir şut, diğeri ise geniş alanda gelişen atakta uzak köşeye düzgün bir vuruşla atılmıştı.Sağ ayağını çok iyi kullanabilen bir forvet oyuncusu Shin Young-Rok, ülke futbolunun son ihracı Monacolu Park Chu-Young ile birlikte 2002 Dünya Kupası sonrası furyasının ardından gelen yeni dalganın temsilcilerinden.

1987 doğumlu oyuncusun dünya vitrinine çıkışı, bu yıl 8.si düzenlenen 2006 Katar U-20 Gençler Dostluk Turnuvası ile oldu.Attığı 5 golle bu turnuvanın gol kralı olan Young-Rok Shin, bu turnuvanın ardından ulusal takımın çeşitli kademelerinde forma giydi.2007 yazında FİFA U-20 Dünya Şampiyonası'nda oynadığı 3 maçta 2 gol attı; Amerika, Polonya ve Brezilya'nın yer aldığı grupta Güney Kore sonuncu oldu ve turnuvaya gruplarda veda etti.Bir yıl sonra, geçtiğimiz yaz Güney Kore'nin Pekin Olimpiyatları için oluşturduğu U-23 takımı kadrosundaydı.Takımın durumu, bir yıl öncesine benzer bir sonucu doğurdu ve bu turnuva da gruplar düzeyinde tamamlandı.İki kez 45'er dakika forma giydi Shin, Olimpiyatlar sonrası Dünya Kupası Elemeleri'nde de ulusal takımda yer bulsa da halihazırda Suudi Arabistan maçı için son açıklanan kadroda adı yer almadı.Bu arada Suwon Bluewings ile bir de lig şampiyonluğu yaşadı ama 2009 yılbaşı itibariyle biten kontratını uzatmadı ve Avrupa'ya gitme hayalinin peşinden koşmaya niyetlendi.
FC Seoul - Suwon final serisinde eğer Şenol Güneş'in elinde bir Shin Young-Rok var olsa idi, büyük olasılıkla kupa el değiştirecekti; bunu maç yazısında da belirtmiştik.Serinin ilk maçında Shin Young-Rok sakatlanmış, yerine giren veteran oyun kurucu Lee Kwan-Woo maçı çeviren, belki de kupayı getiren asisti yapmıştı.Bir süredir K-League'in en değerli oyuncusu Park Chu-Young idi, o da sezon sonunu beklemeden ülkeden ayrılmış; FC Seoul'ün şampiyonluğu belki de o günlerde kaçmıştı.Samsung sponsorluğundaki Suwon'un imkanları daha fazlaydı ve Avrupa geçmişi olan Koreli'leri ülkeye geri getirerek geçtiğimiz sezon için şampiyonluğun bir numaralı adayı haline gelmişlerdi.Buna rağmen, şimdilerde ülkenin en yüksek profilli transferini yapma ihtimali olan oyuncu yine FC Seoul kadrosundan: Ki Sung-Yueng.Bu yıl ''ligin en iyi orta saha oyuncusu'' ödülünü de aldı, 1989 doğumlu olmasına rağmen ulusal takımın orta sahasının en önemli oyuncusu konumunda.Ulusal takımın orta sahasındaki bir diğer önemli isim yine FC Seoul'den, 88 doğumlu Lee Chung-Yong; K-League'in potansiyeli en yüksek görülen oyuncuları.Manchester United'ın ''her işi yapan'' orta saha oyuncusu Park Ji-Sung hepsinin kahramanı, United'ın Temmuz ayında yapacağı Seul ziyaretinde bu ikiliden biri İngiltere'ye yol alabilir.Shin Young-Rok'un bu isimler arasında bir yere koyacak isek; uluslararası gençler turnuvalarındaki performansı ile ülkenin üzerine en çok düştüğü oyuncu genç oyuncu olmuş olsa da son iki yılda bu çizgisini daha yukarılara taşıyamadığını söyleyebiliriz.
Ülkedeki transfer hareketlliliğinden biraz bahsedersek; Park Chu-Young'dan memnun kalan Monaco, şu sıralar Suwon'un savunma oyuncusu Cho Won-Hee ile görüşüyor.Savunmadaki alternatiflerden Cho Won-Hee ve Lee Jung-Soo ile birlikte son şampiyonlukta büyük pay sahibi olan Hırvat stoper Mato Neretljak'ı kaybeden Suwon, şu sıralar kelepir oyuncu bol bulunan Rus pazarından (edit) Avusturyalı savunmacı Martin Stranzl'ı kadrosuna kattı.Shin Young-Rok'ın takımdan ve ülkeden ayrılması ise tamamen ''Avrupa'' hedefiyle ilişkili.Bu hedefin daha kısa yoldan gerçekleşme ihtimali kendisine bağlıydı; fakat bir alt basamak sayılabilecek Türkiye düştü kariyerine.Bu açıdan bakıldığında aylar önce bahsettiğimiz ''belli bir yol haritası olan transfer'' normlarına uyuyor Bursaspor'un tercihi.Bilinmesi ve üzerine düşünülmesi gereken şudur ki, bu oyuncu Türkiye'ye elinde üzerinde birtakım sayılar barındıran bir kariyerle geliyor ve burada kalmak istemiyor.Kullanıp ıskartaya çıkaracağınız değil, parlatıp kazanç sağlayabileceğiniz bir oyuncu.K-League'in en değerli oyuncusu Park Chu-Young'un 2 milyon avroya transfer yaptığı Güney Kore piyasası, her mevkiiye ucuz, kaliteli ve vizyon sahibi transfer vaad ediyor.Bir de Türk var o topraklarda, görüldüğü üzere yalnızca bir telefon uzaklıkta.Bunun farkına varılmış olması dahi çok önemli bir adımdır bana göre.

Shin Young-Rok sözleşmesini aldı eline ve Türkiye'ye geldi.Güney Kore'nin en çok değer verdiği genç oyunculardan biri sıfır maliyetle Bursaspor'da.Kendisinin Türkiye geleceğini pek uzun görmüyorum; iki alternatiften birisi 1.5 yıl içinde gerçekleşecektir.Shin Young-Rok, ya Kore yarımadasına kesin dönüş yapacak ya da daha Batı'ya yol alacak.K-League'de off-season günleri şu sıralar; idman durumu nedir, bilemiyorum.Shin Young-Rok'ın Bursaspor'da başarılı olmasıyla bir garip sanrı; bu umursamaz, farkındalık arz etmez ''ötekiler'' tavrı yok olabilir ve Türkiye Futbolu transfer politikasızlığına dair bir umut ışığı doğabilir...

Noat Samisa

Hiç yorum yok:

İzleyiciler

Blog Arşivi