3G (Üçge) teknolojisi
Çok hızlı kablosuz internet bağlantısı ve yepyeni servisler sağlayan mobil teknolojinin ismi 3G. Okunuşu “Üçge”. Perakende sektörüne üçüncü nesil ekipman kazandıran Bursalı işadamı Gökçin Aras’ın şirketinin ismiyle aynı. Dünyaya raf satan Bursalı Üçge, reklamlardaki isim benzerliğinin getirdiği yenilikçi, dinamik, çağdaş çağrışımlardan yeterince yararlanabildi mi, bilmiyorum. Ama hâlâ şansı var...
Öte yandan, 2001 yılında bu teknolojiyi kullanmaya başlayan Japonlar, -yazımın başında belirttiğim gibi- gelecek yıl 4G ihalesini açıyorlarmış. 3G’nin Avrupa’ya geliş tarihi 2003. Japonlar’dan 8, Avrupalılar’dan 6 yıl sonra tanışıyoruz yani üst teknoloji ile. Haberleri okuduğunuzda görüyorsunuz; 3G’ye geçiş yapan 121’inci ülke Türkiye. Bu saatten sonra yapacak bir şey var mı? Ağlayıp sızlanacak mısın, geri kalmış teknoloji ülkesiyim diye? Tabii ki hayır. Önemli olan, sen bu teknolojiyi kendi işinde nasıl kullanacaksın? Kullanıp kendini geliştireceksin ki, gelecekte 7G’yi dünyaya sunan sen olabilesin...
Müşterinle iletişim kurduğun noktalarda neler yapabilirsin yeni teknolojiyle?
Finansal süreçlerini nasıl yeniden şekillendirirsin?
Ar-Ge’ne nasıl bir katkı sağlarsın?
Kurum içi gelişiminde neler yapabilirsin?
Dünyaya entegre olma yolunda nasıl istifade edebilirsin?
Bence iş dünyası için asıl sorular bunlar. Sistemin dayandığı (hız, mobilite ve bilgiye kolay ulaşım) argümanları doğru anlayan ve iş süreçlerine yansıtan, rakibi karşısında bir puan öne geçer. 3G, bu durumda anlamlı olur. Yoksa görüntülü konuşma (geyik muhabbeti), mobil televizyon (Lig TV), hızlı internet (müzik dosyası indirme) kapsamındaki algılamayla devam edecek süreç, bize -tüm kanallardan telefona bağımlı gençler dışında- bir yenilik sağlamaz.
Yepyeni bir pazar geliyor
Turkcell Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Lale Saral Develioğlu’nun belirttiğine göre (Radikal), Avrupa’daki 3G uyumlu cep telefonu pazarı, yüzde 20 civarında. Türkiye’de ise yüzde 8. Ülkemizde 3G uyumlu 4 milyon cep telefonu var, bunun 3.1 milyonu Turkcell müşterisi ve Turkcell’in abone sayısı 36 milyon. Bu veriler ışığında baktığınızda, önümüzdeki günlerde, 6 milyon 3G uyumlu cep telefonu satışı gerçekleşmesi bekleniyor.
Diğer taraftan, dünyaca ünlü araştırma şirketlerinden biri olan GFK’nın yöneticilerinden Berk Özdemir ile sohbetimizin ardından teknoloji pazarı hakkında edindiğim rakamlar, biraz daha farklı. GFK’nın araştırmasına göre, ülkemizde 3G uyumcu cep telefonu penetrasyonu, 2009’un ilk çeyreğinde yüzde 13’ten yüzde 15’e yükselmiş. Bu ikinci veriyi baz aldığımızda, Avrupa’ya ulaşmak için yüzde 5’lik bir pazar payı daha gerekiyor.
Her iki durumda da 3G’li cep telefonu satışlarında önemli bir artış yaşanması kaçınılmaz. Ancak asıl kârlı pazarın, internet kullanımı ve -başta “Lig TV” olmak üzere- sunulacak servislerle oluşacağı kanısındayım. Ttnet’in üzerinde çalıştığı IP TV’ye ve 3G teknolojisinin kullanıldığı mecralara servis satmak, önümüzdeki dönemin gözde yatırımlarından olacak. Bazı meslekler ortadan kalkarken, yeni iş fırsatları doğacak.
4G’yi daha iyi anlayabilmek için öncelikle 3G’yi tam manasıyla tanımamız gerekmektedir. (Bkz: 3G Hakkında Bilmediklerimiz). Çünkü 3G ile 4G tabiri caizse göbek bağı ile birbirine bağlı olan iki kardeş teknoloji. 4G genel anlamda 3G’nin bir üst versiyonu gibi durmaktadır.3G teknolojisi, genel anlamda
4G’yi açacak olursak, 3G’nin biraz daha gelişmiş hali olarak adlandırabiliriz. Türkiye’de 3G ihale savaşları sürerken Japonya gibi teknolojinin anavatanı olan ülkelerde 4G‘ye geçiş amaçlı çeşitli denemelere başlanmıştı bile. Varsayılanın ötesinde 4G için tam olarak tanımlar belirlenmese de çıkışıyla beraber 3G’nin devrini tamamlayacağına kesin gözüyle bakabiliriz.
Bilim adamlarının belirttikleri üzere 4G teknolojisi ile cep telefonlarının internet bağlantı hızı 100 Mbit/s seviyelerine, taşınabilir bilgisayarların internet bağlantısının ise 1 Gbit/s seviyelerine çıkması amaçlanmakta. Yani canım ülkemin rakipsiz internet hızının 100 ile 1000 katı arasında bir internet hızından bahsetmemiz mümkün (Standart 4 GB kotalı internet hızı baz alınırsa).
Bu bilimsel olmayan açıklamaların ardından isterseniz sizlere CHIP editörlerinin 4G için yapmış oldukları tam teknolojik açıklamayı sizlerle paylaşayım. “ 4G; tamamen IP tabanlı, kablolu veya kablosuz bilgisayar, tüketici elektroniği, iletişim teknolojileri, iç ve dış ortamlarda sırası ile servis kalitesi ve yüksek güvenliğiyle herhangi bir zamanda herhangi bir yerde her türlü ağ hizmetini tek bir noktada birleştirerek makul
Yapılan tanımı teknolojik dilden sokak diline indirecek ve kısaltacak olursak, 4G teknolojisi geniş kapsama alanı içerisinde yüksek hız ve uygun fiyat
Peki burada kastedilen her türlü teknoloji nedir. Bunları da şöyle özetleyebiliriz. Görüntülü konuşma, internet üzerinden televizyon izleme, e-mail alıp gönderme, konferans yönetme gibi etkinlikler zaten 3G teknolojisi ile hayatımıza yerleşecek. 4G teknolojisi ise bize daha akıllı bir dünyanın kapılarını tamamen açmasa da yarılamasını sağlayacak.
Örneğin yıllardır üzerinde duran akıllı ev projeleri 4G teknolojisi ile gerçek hayatta uygulanabilirliğe bir adım daha yaklaşacak. Akıllı ev projelerinde üzerinde düşünülen konulardan bazıları çok pahalı bir teknoloji olması ve dışarıdan güvenli ve hızlı bir bağlantı imkanının olmamamsıydı. 4G teknolojisi ise bu bağlantı sorununu tamamen ortadan kaldırıyor. Yüksek ve güvenli veri aktarım hızı sağlayan bu teknoloji ile işteyken evinizi kontrol etmeniz daha
Bir başka örnek vermek gerekirse 100 Km/h hızla giden bir araçta radyo yayınlarını almak bile bazen bir eziyete dönerken 4G sayesinde aracınızda 100 Mbit/s hızında müzik indirebilir ve bu müziği aynı anda aracınızda dinleyebilirsiniz. Tabi aracınızda bir dizüstü bilgisayarınız mevcutsa müziğinizi 1 Gbit/s hızında indirmenizde mümkün. Tabi ki bu hızın kesintisiz bir şekilde size ulaşması ise bu teknolojinin en güzel yanı.
Ülkemizde 4G teknolojisini görmek için (Bu hız ile gidersek) 4-5 yıl beklememiz gerekecek gibi gözüküyor. Özellikle 3G teknolojisinin ülkemize yeni gelmesi 4G için beklememiz gerekeceğiniz en önemli kanıtı. Operatörlere 3G’ye tüm ülkede geçiş için 10 yıl gibi bir süre tanımaları ve 2009 yılının ortasında doğru büyükşehirler de 3G için denemelerin başlayacak olması 4G için henüz ülkemizin hazır olmadığının kanıtı. Tabi ki biz 3G ye gecene kadar 4G’yi bulan Japonlar, biz 4G’ye geçene kadar tek haneli rakamları tüketmezlerse…
4G'NİN YAPABİLDİKLERİ
4G, dördüncü nesil mobil telefon teknolojilerine verilen genel addır. Benzer GSM standartları gibi hücresel bir ağ sistemi kullanmakla birlikte üçüncü nesil şebekelerde baş gösteren kapsama alanı ve benzer problemler karşısında daha verimli bir teknolojidir. 3G ve 4G'nin en büyük özelliği, mevcut şebekelerle mümkün olmayan hızlı görüntü transferini mümkün kılmasıdır.
4G teknolojisi bir DVD'yi 30 saniyede kablosuz ağdan gönderme, sabit mekanlarda 1 Gbps, hareket halindeyse 100 Mbps düzeyinde veri aktarım hızı, 1 Gbps'lik hızla, 100 mp3 dosyasını 2,4 saniyede, bir film CD'sini 5,6 saniyede, 20 dakikalık bir HDTV yayını 12,5 saniyede aktarılabiliyor.
Mobil iletişim teknolojisinin gelecek kuşağı olan 4G, kablolu ve kablosuz iletişim ve yayın teknolojilerini entegre ederek yüksek kapasiteli, veri hizmetleri, sanal gerçeklik ve biyometrik tanımlama gibi bilgi teknolojileri (IT), biyo teknoloji (BT) ve nano teknolojiyi (NT) birleştiren ve 3G döneminde mümkün olmayan çok çeşitli hizmetlerin gerçekleşmesine olanak tanıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder